Opin vísindi
Opin vísindi er varðveislusafn vísindaefnis og doktorsritgerða í opnum aðgangi á vegum íslenskra háskóla og Landsbókasafns Íslands - Háskólabókasafns.
Opinn aðgangur að rannsóknaniðurstöðum er í samræmi við 10. gr. laga nr. 3/2003 um opinberan stuðning við vísindarannsóknir sem og kröfur innlendra og erlendra rannsóknasjóða. Markmiðið með opnum aðgangi er að niðurstöður rannsókna séu aðgengilegar sem flestum óhindrað og án endurgjalds á rafrænu formi. Vistun í varðveislusafninu er varanleg og ætlað að tryggja aðgang að vísindaefni íslenskra háskóla í opnum aðgangi um ókomna tíð. Varðveislusafnið Opin vísindi er tengt við rannsóknagáttina IRIS og rannsóknaniðurstöður í opnum aðgangi sem eru skráðar í IRIS eru um leið vistaðar og gerðar aðgengilegar til framtíðar í varðveislusafninu. Með því að safna þessu efni saman í eitt safn verður aðgangur að því einfaldur og þægilegur fyrir alla sem vilja kynna sér það og geta þannig notið þess öfluga vísindastarfs sem fram fer í háskólum landsins.
Varðveislusafnið er OpenAIRE / OpenAIREplus samhæft og samrýmist kröfum sem gerðar eru um birtingu rannsóknaniðurstaðna úr verkefnum sem styrkt eru úr evrópsku rannsóknaáætlununum FP7 og H2020.
Varðveislusafnið notar opna hugbúnaðinn DSpace.
Opinn aðgangur að rannsóknaniðurstöðum er í samræmi við 10. gr. laga nr. 3/2003 um opinberan stuðning við vísindarannsóknir sem og kröfur innlendra og erlendra rannsóknasjóða. Markmiðið með opnum aðgangi er að niðurstöður rannsókna séu aðgengilegar sem flestum óhindrað og án endurgjalds á rafrænu formi. Vistun í varðveislusafninu er varanleg og ætlað að tryggja aðgang að vísindaefni íslenskra háskóla í opnum aðgangi um ókomna tíð. Varðveislusafnið Opin vísindi er tengt við rannsóknagáttina IRIS og rannsóknaniðurstöður í opnum aðgangi sem eru skráðar í IRIS eru um leið vistaðar og gerðar aðgengilegar til framtíðar í varðveislusafninu. Með því að safna þessu efni saman í eitt safn verður aðgangur að því einfaldur og þægilegur fyrir alla sem vilja kynna sér það og geta þannig notið þess öfluga vísindastarfs sem fram fer í háskólum landsins.
Varðveislusafnið er OpenAIRE / OpenAIREplus samhæft og samrýmist kröfum sem gerðar eru um birtingu rannsóknaniðurstaðna úr verkefnum sem styrkt eru úr evrópsku rannsóknaáætlununum FP7 og H2020.
Varðveislusafnið notar opna hugbúnaðinn DSpace.
Flokkar í Opnum vísindum
Veldu flokk til að skoða.
- University of Iceland
- University of Akureyri
- Bifröst University
- Hólar University College
- Reykjavík University
- IRIS
- Agricultural University of Iceland
- National and University Library of Iceland
- Iceland University of the Arts
Nýlega bætt við
Evde Sağlık Hizmeti Veren Sağlık Çalışanlarının Tıbbi Atıklara Yönelik Uygulamalarının Değerlendirilmesi
(2025-01-15) Ulu, Esma; Harputlu, Deniz; Hjúkrunarfræðideild
Giriş: Evde uygulanan sağlık hizmeti sonucunda tıbbi atıklar oluşmaktadır. Oluşan tıbbi atıklar, diğer atıklar ile karıştırılmadan toplanmalıdır. Amaç: Bu araştırma, sağlık çalışanlarının evde bakım sırasında oluşan tıbbi atıklara yönelik uygulamalarını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın verileri 14 Eylül 2021-11 Şubat 2022 tarihleri arasında 6 hastanenin evde sağlık hizmeti birimlerinde görev yapan 43 sağlık çalışanının katılımıyla elde edilmiştir. Araştırma verileri, Katılımcı Bilgi Formu ve Evde Sağlık Hizmeti Veren Sağlık Çalışanlarının Tıbbi Atıklara Yönelik Uygulamalarını Değerlendirme Formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırma verileri sayı, yüzde, min-maks, ortalama ve standart sapma değerleri ile verilmiştir. Bulgular: Sağlık çalışanlarının %65.1’inin kadın, %41.9’unun hemşire, %90.7’sinin tıbbi atık yönetmeliğini bildiği, %88.4’ünün tıbbi atıklar ve %44.2’sinin evde bakım konusunda eğitim aldığı bulunmuştur. Sağlık çalışanlarının %90.7’sinin evde bakımda oluşan tıbbi atıkları topladığı, %90.7’sinin evde bakımda oluşan tıbbi atıkları ayrıştırdığı bulunmuştur. Tıbbi atıkların doğru toplanma oranının insülin kalem iğnesi (%52.4), kontamine olmuş iğnesiz enjektör (%51.2), ve ilaçlar (%50.0)’da en yüksek olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Bu araştırmada verilen tıbbi atık örneklerinden dördü ile tüm sağlık çalışanlarının karşılaşmasına rağmen kontamine olmuş iğnesiz enjektör hariç diğer atıkların doğru toplanma oranının %50’den az olduğu bulunmuştur. Oluşan tıbbi atıkların kaynağında toplanması ve ayrıştırılması, hasta veya hasta yakınlarına tıbbi atık konusunda eğitim verilmesi önerilmektedir.
Birinci Basamak Sağlık Çalışanlarının Kronik Yara Bakımı Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi
(2025-04) Sahan, Seda; Harputlu, Deniz; Hjúkrunarfræðideild
Giriş: Kronik yaralar düzenli bir iyileşme süreci olmayan ve yara iyileşme süresinin beklenenden uzun olduğu yaralardır. Amaç: Bu araştırma, birinci basamak sağlık çalışanlarının kronik yara bakımı bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Bu araştırma tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırma örneklemini Ankara ili Etimesgut ilçesinde bulunan aile sağlığı merkezlerinde çalışan 178 kişi oluşturdu. Veriler, “Birinci Basamak Sağlık Çalışanlarının Kronik Yara Bakımı Bilgi Düzeylerinin Belirlemesi” formu ile toplandı. İstatistiksel analizde veriler gruplar içinde normal dağılmadığı için nonparametrik testlerden Mann Whitney U, Kruskal Wallis H testleri ve Spearman Korelasyon Analizi kullanıldı. Bulgular: Katılımcıları yaş ortalaması 38.2±9.7’dir. Katılımcıların %77’si (n=137) kadın, %47.8’i (n=85) lisans mezunu, %36.5’i (n=65) hemşire oluşturdu. Birinci basamak sağlık çalışanlarının kronik yara bakımına ilişkin toplam doğru cevap sayılarının ortancası 21 (min-mak:0-30) olarak hesaplandı. Katılımcıların eğitim durumları (p=.001), meslekleri (p=.001), yara bakım eğitimi alma (p=.01), yara bakımı yapma durumları (p=.02) ve evde sağlık hizmetlerinde çalışıyor olmalarının (p=.005) kronik yara bakımı bilgi formu toplam doğru cevap sayıları arasında istatiksel olarak fark vardır. Sonuç: Birinci basamak sağlık çalışanlarının eğitim durumları, meslek, yara bakım eğitimi alma, yara bakımı yapma durumları ve evde sağlık hizmetinde çalışıyor olmaları ile kronik yara bakımı formu toplam doğru cevap sayıları arasında istatiksel olarak anlamlı fark vardır. Bu bulgular doğrultusunda, birinci basamak sağlık hizmetlerinde kronik yara bakımı ile ilgili düzenli eğitimlerin verilmesi ve farklı merkezlerde, bölgelerde farklı araştırma yöntemleri ile daha nitelikli araştırmalar yapılması önerilmektedir.
Ethical competence in nursing : A theoretical definition
(2025-06-09) Halldorsdottir, Sigridur; Bryngeirsdottir, Hulda S.; Faculty of Nursing
Background: Ethical competence in nursing is essential. However, a theoretical definition of ethical competence in nursing and the critical components of ethical competence appear to be absent, resulting in a lack of convergence on the core content to be taught on ethical competence in nursing education. Aim and research questions: This study aimed to answer the following questions: What are the essential components of ethical competence in nursing? What is their definition in terms of nursing? What is the theoretical definition of ethical competence in nursing? Method: Walker and Avant’s concept synthesis. Results: Ethical competence in nursing consists of 12 essential components, defined and grouped into three main themes: (1) Ethical knowledge and understanding; having knowledge and understanding of the main theories of theoretical and practical ethics and the principal codes of ethics in nursing; (2) Personal ethical qualities; having ethical awareness and ethical self-awareness, ethical sensitivity, ethical perception, and ethical judgement. (3) Ethical ability and courage to perform; capable of moral reasoning, ethical reflection, and ethical decision-making, having moral courage and demonstrating ethical action and behaviour. The theoretical definition is thus: Nurses considered ethically competent have knowledge and understanding of the main ethical principles in nursing and possess personal ethical qualities, that is, ethical self-awareness, ethical awareness, ethical sensitivity, ethical perception, and ethical judgment as well as having the ethical ability and the courage to perform ethically, that is, capable of moral reasoning, ethical reflection, ethical decision-making, having moral courage, they demonstrate ethical action, and ethically responsible conduct. Conclusions: This study is essential to nursing as a discipline and profession. The findings provide a theoretical definition of ethical competence in nursing and the qualities characterising ethically competent nurses, which can be of great value in clinical practice, nursing education, leadership, and nursing research and theory development.
Editorial Introduction : doing theory
(2018) Bragadóttir, Guðrún Elsa; Pamula, Natalia; Tatar, Doruk
Tectonic and volcanic strong ground motion in Iceland: from empirical modelling to physics-based simulations
(University of Iceland, School of Engineering and Natural Sciences, Faculty of Civil and Environmental Engineering, 2025-11) Hernández Aguirre, Victor Moises; Rajesh Rupakhety, Roberto Paolucci; Umhverfis- og byggingarverkfræðideild (HÍ); Faculty of Civil and Environmental Engineering (UI); Verkfræði- og náttúruvísindasvið (HÍ); School of Engineering and Natural Sciences (UI)
This dissertation presents advances in computational methods for the estimation of earthquake ground motion with applications to seismic hazard assessment in Iceland and beyond. The focus is on three-dimensional physics-based simulations (PBS), that with the growing accessibility of high-performance computing, have become a standard tool for simulating earthquake ground motions. Three main topics are addressed. First, the 3D seismic response of the Mexico City basin was investigated through PBS. The results show that when the seismic source is close to the basin, the incoming wave field deviates significantly from the commonly assumed vertically propagating S-waves. Moreover, surface waves are generated at the basin edges well after the direct arrivals, which elongates ground-motion duration. They have mostly prograde motion consistent with the Rayleigh fundamental mode. These results highlight how PBS can be effectively used in complex geological environments.The second topic focuses on strong ground motions generated by volcano-tectonic earthquakes in the Reykjanes Peninsula. Analysis of recent events shows unusually large peak ground accelerations and long-period amplitudes, in some cases exceeding the 475-year return period design spectra. The events display hybrid characteristics between volcano-tectonic and long-period earthquakes, and their scaling and attenuation differ from those of purely tectonic earthquakes. To account for these differences, a dedicated ground-motion model (GMM) for volcanic earthquakes in Iceland was developed, providing an essential tool for improving seismic hazard estimates in the Reykjanes Peninsula, the Capital area, and other volcanic regions worldwide.The third part of this work advances PBS methodologies through improvements in both finite-source characterization and broadband ground-motion simulation. A new pseudo-dynamic rupture framework was introduced to generate realistic heterogeneous source models, enabling semi-automatic construction of complex kinematic ruptures. Validated with the 2000 South Iceland earthquakes, this approach allows deterministic simulations to account for source uncertainties and reproduce the high-frequency content of ground motion. In addition, the ANN2BB (Artificial Neural Network to BroadBand) hybrid simulation technique was enhanced with transfer learning, combining global and limited local datasets. This refinement reduces overfitting, corrects distance-related biases, and extends broadband ground-motion prediction to regions with sparse instrumental records, such as Iceland.Overall, the developments presented in this dissertation improve the predictability power and scope of computational earthquake ground-motion estimation. They contribute to a better understanding of basin effects in large urban areas, to a more accurate treatment of volcanic seismicity in hazard assessment, and to the refinement of PBS that are increasingly entering engineering practice.